Kırık kalp sendromu, kadınlarda erkeklere göre 10 kat daha fazla görülüyor. Duygusal veya fiziksel stresin ardından ortaya çıkan kırık kalp sendromu, bazen mutluluk veren olaylardan sonra dahi gelişebiliyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Yiğit Çanga, kalp krizi belirtileriyle benzerlik gösteren sendromun, Covid-19 pandemisi sürecinde 3-4 kat artış gösterdiğini söyledi.
Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Yiğit Çanga, kırık kalp sendromunun, ilk defa 1990 senesinde tanımlandığını ve batı dünyasında da her geçen gün daha sık karşılaşmaya başlayan nispeten yeni bir hastalık olarak kabul edildiğini söyledi.
KIRIK KALP SENDROMUNUN TETKİK SONUÇLARI KALP KRİZİNDEN AYIRT EDİLEMİYOR
Kırık kalp sendromunun kadınlarda erkeklerden 10 kat daha fazla görüldüğünü belirten Doç. Dr. Çanga, "Özellikle menopoz sonrası kadınların hastalığıdır ve 55 yaş üstü kadınlarda görülme sıklığı daha genç kadınlara kıyasla 5 kat daha fazladır. Kırık kalp sendromu olan hastalar tıpkı kalp krizine benzer şikayetlerle hastaneye başvururlar ve yapılan tetkiklerin sonuçları da kalp krizi bulgularından ayırt edilemez. Kalbin pompalama işlevinde de geçici bir bozukluk ortaya çıkar. En sık başvuru şikayeti göğüs ağrısı olmakla birlikte, nefes darlığı, çarpıntı, bulantı, kusma ve bayılma da başvuru şikayetleri arasındadır. Kalp krizinden en önemli farkı ise, kalp krizi sırasında yapılan koroner anjiyografi işleminde kalbi besleyen koroner damarlardan en az bir tanesinde tam veya tama yakın tıkanıklık saptanırken, kırık kalp sendromunda büyük çoğunlukla koroner damarlar normal olarak saptanır. Yine kalp krizi geçiren hastalardan farklı olarak, hipertansiyon, şeker, kolesterol yüksekliği, sigara içmek ve aile öyküsü gibi kardiyovasküler risk faktörleri bu hastalarda daha az görülmektedir" dedi.
MUTLULUK VERİCİ OLAYLAR SONRASINDA DA KIRIK KALP SENDROMU GÖRÜLEBİLİR
Kırık kalp sendromuna özgü en önemli özelliğin, hastalığın adından da anlaşılacağı üzere şikayetlerin belirgin bir duygusal veya fiziksel stresin ardından ortaya çıktığını kaydeden Doç. Dr. Çanga, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir yakının ölmesi, ayrılık, finansal kayıplar, aile içi şiddet, münakaşa, endişe, korku, kızgınlık, panik ve doğal afetler tetikleyici unsur olan duygusal stres faktörlerinden bazılarıdır. Kırık kalp sendromu sadece negatif duygusal stres sonrası görülmez ilginç olarak pozitif mutluluk verici olaylar sonrasında da görülebilir. Duygusal stres sonrası kırık kalp sendromu daha sıklıkla kadınları etkilemektedir. Fiziksel stres sonrası olan kırık kalp sendromu ise daha çok erkeklerde görülür. Fiziksel stres unsurları ise ağır fiziksel aktivitede bulunmak, ağrı, ameliyat sonrası süreç, solunum yetersizliği, ciddi enfeksiyon ve kanser gibi hastalıklardır."
COVID-19 KIRIK KALP SENDROMU VAKALARINDA ARTIŞA NEDEN OLDU
Doç. Dr. Çanga, günümüzde Covid-19 salgınının neden olduğu psikolojik kaygı, finansal stres ve sosyal izolasyonla birlikte oluşan toplumsal stresin pandemi öncesi döneme göre kırık kalp sendromunda 3-4 kat artışa neden olduğunu sözlerine ekleyerek, şunları söyledi: "Stres sonrası adrenalin gibi stres hormonlarının salgılanmasının kalp kası üzerinde yarattığı geçici hasar hastalığın temel nedeni olarak kabul edilmektedir. Özellikle menopoz sonrası kadınlarda görülmesi, azalan östrojen seviyelerinin de hastalıkta rolü olabileceğini düşündürmektedir. Hastalığın spesifik bir tedavisi yoktur. Eşlik eden kalp yetersizliğinin, ritimle ilgili sorunların takibi ve ilaç tedavisi yapılır. Kırık kalp sendromuna bağlı kalp hasarı ve kalp yetersizliği çoğunlukla günler ve haftalar içerisinde normale döner ve sıklıkla iyi seyirlidir. Sonuç olarak duygusal stresi yönetmek için adımlar atmak kalp sağlığını korumakla beraber kırık kalp sendromunu önlemeye de yardımcı olabilir."
