TUZ: Dost mu, Düşman mı ?

img

TUZ: Dost mu, Düşman mı ?

Tuz tüketiminin sağlıkla ilişkisi uzun yılların tartışma konusudur. Tuz kısıtlamasının yaşam süresini uzatmadığı hatta tuz alımı artınca ölümlerin azaldığı yönünde bazı çalışmalar mevcuttur. Ancak yöntemsel olarak yetersiz çalışmalardan elde edilen çelişkili bulgular, tuz kısıtlamasının faydalarına dair güçlü kanıtları çürütmek için kullanılmamalıdır. Fazla tuz alımının kısıtlanması kan basıncını düşürür, kardiyovasküler olayları, ölümleri, mide kanseri, osteoporoz, böbrek hastalıkları gibi kronik hastalıkları azaltır. Gelişmiş ülkelerde toplum sağlığı için tuz kısıtlaması ile ilgili önlemler alınmış ve bunun tansiyon değerlerini düşürüp, kardiyovasküler olayları azalttığı gözlemlenmiştir.

Batı diyetinde sofrada eklenen tuz toplam tuz tüketiminin %6-20’sinden sorumludur. 2022’nin Nisan ayında Avrupa Kalp dergisinde yayınlanan önemli bir çalışmada, yemeklere sofrada tuz ekleme alışkanlığının erken ölümlere ve yaşam süresine etkisi araştırılmıştır. 501.379 hastanın 9 yıllık takip verilerine göre, sofrada çok nadiren veya hiç tuz eklemeyenlere kıyasla, her zaman tuz ekleyenlerin erken ölüm riskleri %28 oranında artmıştır. Yine bu çalışmada hiç tuz ekleme alışkanlığı olmayanlarla karşılaştırıldığında, düzenli olarak sofrada tuz ekleyen kadınların yaşam sürelerinin 1.5 yıl, erkeklerin ise 2.3 yıl kısaldığı gösterilmiştir. Fazla sodyum alımının erken ölüm riskinde artışa neden olan bu olumsuz etkisi, bol miktarda sebze ve meyve tüketenlerde azalmaktadır. Çünkü yüksek potasyum alımı, sodyumun sağlık üzerine olumsuz etkilerini nötralize etmektedir.

Sıklıkla kullanılan sofra tuzları %97-99 oranında sodyum klorür ihtiva eder. Son dönemde yapılan çalışmalar tuzun sodyum klorür içeriğinin azaltılıp yerine potasyum klorür eklenmesinin (%75 NaCl, %25 KCl) yüksek tansiyon ve kalp damar sağlığı üzerine olumlu etkilerini vurgulamaktadır. Özellikle sofrada tuz eklemek gibi keyfi tuz kullanımından kaynaklı artan ölüm oranlarının önüne geçmek için sofra tuzu olarak potasyum içeriği arttırılmış sodyum içeriği azaltılmış tuz kullanımının yaygınlaştırılması önemli bir strateji olarak karşımıza çıkmaktadır.

Vücudumuz için hayati öneme sahip olan tuzun tüketiminden uzak durmaktan ziyade, tuz bilinçli bir şekilde kullanılmalı, aşırı tuz tüketiminden uzak durulmalı, tuz kararında tüketilmelidir. Tuz tüketimi günlük olarak en fazla 5 gram, sodyum tüketimi de 2300 mg olmalıdır. Vücudumuzun tüm fonksiyonları için tabii ki yeterli miktarda sodyuma ihtiyaç vardır, çok fazlasına değil. Pembe Himalaya tuzu, deniz tuzu gibi diğer popüler tuzlar da, tıpkı normal sofra tuzu gibi sodyum içeriği bakımından yüksektir ancak daha büyük kristal boyutları nedeniyle, porsiyon başına daha az sodyum verilir. Diğer bir önemli fazla sodyum kaynağı da ticari olarak işlenmiş, paketlenmiş ve hazırlanmış gıdalardır, tüketimi azaltılmalıdır.