Efor testinde (egzersiz stres test) kalbinizin giderek daha fazla çalışmasını sağlayan bir koşu bandında yürürsünüz. Bu sırada kalbinizin daha çok çalışmasına bağlı olarak artan oksijen ihtiyacına kalbin verdiği elektriksel yanıtları çekilen EKG’ler ile takip ederiz. Ayrıca efor testine normal bir yanıt olarak giderek artan kan basıncı değerlerini, kalp hızını ve hastanın şikayetlerini de yakından izleriz. Kalbin artan iş yükü ile birlikte kalp dokusunun yeterince beslenmesini engelleyecek kadar anlamlı bir damar tıkanıklığı varsa, EKG’lerde bir takım değişiklikler meydana gelir.
Efor testi ile ciddi anlamda darlık yapmayan plakları dolayısıyla koroner arter hastalığını tespit etmek mümkün olmayabilir. Yani efor testi ile erken aşamadaki koroner arter hastalığını saptamak mümkün değildir. Efor testi hastanın ileriye dönük risklerini de göstermez. Biz bu amaçla koroner BT kalsiyum skorlaması ve şah damarı veya bacak damarı Doppler ultrasonografisini kullanırız.
Efor testi ortalama olarak %30 hastada yanılabilir, yani ciddi damar hastalığı olduğu halde efor testi normal çıkabilir veya anormal çıktığı halde aslında kalp damarlarında anormallik olmayabilir. Hastanın yaşına, cinsiyetine, risk faktörlerine göre testin yanılma oranı değişir. Bu yüzden kimlere efor testi yapılması gerektiği kardiyoloji uzmanı tarafından belirlenmelidir. Biz hastanın tüm özelliklerini bir arada değerlendirip en az riskle en doğru sonucu alacağımız testi kişiye özel olarak belirleriz.
Egzersizli görüntüleme yöntemleri olan egzersiz EKO, miyokard perfüzyon sintigrafisi, koroner BT anjiyo ve klasik anjiyografi de efor testi yerine ilk tercih olarak uygulanabilir veya efor testinden sonra tercih edilebilir.